"Doğru ile yanlışın ötesinde buluşalım"

Affetmek

Affetmek, başkalarının yarattığı koşullardan ve yanlışlardan dolayı kendimize acı vermeye, Ya da başkasının bize acı vermesine izin vermemize son vermek demektir.

Affetmek, bir keşiftir… Bir yanlışı silmek değil, affettiğimiz kişiyle aramızdaki benzerliği keşfetmektir. Affetmek unutmak değildir.. Geçmiş unutulmaz.. Unutmamalıyız da.. Ama geçmişte yapılanların yıkıcı etkisini ortadan kaldırmaktır. Artik acıyı hissetmemektir. Affetme sureci, yas tutma surecidir.. Kişi affetse de kaybetme duygusunun ve yaralanma duygusunun acısını hissedebilir. Onarım zaman gerektirir.

Affetmek yapılanları onaylamak, hoş görmek değildir.. Yapılanları önemsiz farz etmek, örtbas etmek, yapılanların kotu olduğunu geçersiz farz etmek ya da o kişinin hakli olduğunu zannetmek de değildir.. Tam tersi “yapılanlar kotuydu.. İncitti ” diyerek ve yüzleşerek yola çıkılır.

Affetmek o kişiye kendimizi daha büyük hissettirerek onu bize karşı borçlu kılmak ta değildir.. Bu bir ego oyunu olabilir ancak. Affetmeyi seçtiğimizde kimse bize borçlanmayacaktır. Diğer insanin da affetmesini, özür dilemesini, değişmesini ve Bizim istediğimiz gibi olmasını beklemeyeceğiz.. Çünkü biz ancak kendimizi kontrol etmeye muktediriz.. Bir başkasının seçimlerini kontrol edemeyiz. Böyle bir gücümüz yok..

Affetmek fedakarlık değildir.. Katlanmak hiç değildir.. ” iyilik perisini” oynamak ta değildir. Affetmemiz için illa o kişiyi anlamamız gerekmez.. Olayları illa hatırlamamız da gerekmez. Affetmek o ana mahsus bir durum değildir.. Bir süreçtir..

Zaman içersinde sabırla yavaş yavaş olur. Affetmek bir secimdir.. Amaç bizim öz mutluluğumuz, rahatlamamız, özgürleşmemiz, hastalanmamamız ve hayatimizi sağlıklı ve mutlu yaşamamızdır.

Affetmek, o kişiyi sevmek değil, o kişiyle konuşmak zorunda olmak değil, O kişiyle ilişkiyi sürdürmek değil, O kişinin beklentileri doğrultusunda davranmak değil, O kişiyi suçsuz ya da hakli bulmak değildir.

Affetmeyi gerektiren her yara ve travma, içinde önemli bir dersi de barındırır. Dersi görebilmek için yarayı yeniden deşmemiz, yüzleşmemiz gerekebilir. . Cesurca bunu yapmalıyız.. Zira affetmenin gerçek yolu buradan gecer.

Affetmek öfke ve intikama yatırım yapmaktan vazgeçmektir. Affetmek kendimize verdiğimiz en büyük armağandır.. ACI, öfke ve çaresizlik hislerinden özgürleşmektir. .. Geçmişe değil, şimdiye ve geleceğe yatırım yapmaktır.

Affetmek kendini yiyip bitirmek ya da kişiye bedel ödetmek yerine, var olan enerjimizi kendimizi geliştirmek için kullanmamızı sağlar.

Gerçek affediş, mazeret uydurmak ta değildir.. ” annem babam yapabileceklerinin en iyisini yaptılar.. Naapsinlar.. Ah canim benim” demekte değildir. Öfke ve affetmek birbirinin zıttı değildir. Üzerinde birlikte çalışılması gereken olgular ve duygulardır.