Bu prensibin aslı, İtalyan ekonomist Vilfredo Pareto’nun 1904 yılında ülkesinde yaptığı bir gözleme dayanır. Bu gözleme göre, Pareto ülkesindeki refahın %80’ninin, ülkesinde yaşayan insanlardan ancak %20’si arasında dağıldığını belirlemiştir. 80/20 kuralı diye de bilinen bu kural daha sonraları başka alanlarda da kullanılmış ve kalite yönetiminin yaratıcılarından Dr. Joseph Juan tarafından “önemliler az, önemsizler çok” yaklaşımı ile yönetim alanına sokulmuştur. Bu prensip herhangi bir şeyin %20 sinin, sonuçların %80’ine neden olması olarak ifade edilebilir.
Örneğin;
Müşterilerin %20’si cironun %80’ini sağlar,
Sattığımız malların %20’si cironun %80’ini sağlar,
Satış elemanlarının %20’si satışın %80’ini sağlar.
Ve tabi bunlara bağlı olarak diğer yönden bakarsak da ;
Müşterilerin %80’i cironun sadece %20’sini sağlar
Sattığımız malların %80’i, cironun sadece %20’sini sağlar,
Satışların %80’ni satıcıların sadece %20’si tarafından sağlanır.
Pareto Prensibini kullanırken unutmamamız gereken şey, %20’nin %20 ile %30, %80’in ise %70 ile %80 arasında değişiklik göstereceğidir.
80/20 kuralının bize gösterdiği en önemli şey, bize cironun yüzde seksenini sağlayan %20 müşterimizi, % 20 malımızı ve % 20 elemanlarımızı kaybetmemek için neler yapmamız gerektiği konusunda sürekli çalışmak ve çaba göstermek ve bunu sürekli hatırlayarak 20’yi nasıl arttıracağımız konusunda sürekli araştırmaktır.
http://tr.wikipedia.org/wiki/Pareto_%C4%B0lkesi