Doğa boşluk etkisinden nefret eder ve her zaman onu iyiyle doldurur. Evren başka bir şeyi sıkıca kavrayan elinize bir şey koyamaz.
Maymunu yakalama hikayesini bilirsiniz. Bilmeyenler için kısaca aktarayım. Bir maymunu yakalamak için yapılacak şey elinin girebileceği büyüklükte bir deliği olan içi ceviz dolu ağır bir yapıdır. Maymun elini sokar , cevizi avuçlar. Yumruk haline gelmiş elini delikten çıkartamaz. Hareketsiz kalır. Aslında elindekileri bıraksa kurtulacaktır ama buna cesaret edemez. Elindekileri kaybetmemek adına geleceğini ve kendini kaybeder. Çevrenize bundan sonra bu gözlükle bakın. Daha net olarak tabloyu göreceksiniz. Bir çok kişi bu durumda. Bu gerçeği ya bilmiyorlar veya bilseler de fark etmiyorlar. Siz bugün öğrendiniz.
Olumlu bir şeyi çekmenin en iyi yolu olumsuz bir şeyi bırakmak ve iyi için bir boşluk oluşturmaktır. Eğer yeni elbiseler istiyorsanız önce gardırobunuzu temizlemek ve bazı eski elbiseleri evsizlerin sığınma yurduna bağışlamak en iyisidir. Eğer sizi anlayan dostlar arıyorsanız , öncelikle içinde bulunduğunuz ve size fayda sağlamayan aksine sizin enerjinizi çalan kişilerden uzaklaşmak ve onların yerine sizi anlayan ve sizi yükseltecek dostlar bulacak ve onlarla daha fazla zaman geçireceksiniz.
Razıysanız değiştiremezsiniz.
Hayatınızda aradığınız tüm refahı kendinize çekemiyorsanız, kendinize bırakmanız gereken neye tutunduğunuzu sorun.
Dostlarım bizi arzu ettiğimiz bir yaşam bekliyor. Tek yapacağımız kendimize özgüveni kazanarak, inançlı bir şekilde hedefe yürümektir.
Bir ZEN hikayesi der ki;
Bir gün bir Budist ve bir Zen keşişi bir yere gidiyorlarmış hava da yağmurluymuş. Daha sonra kimonolu güzel bir kadının bir yerde mahsur kaldığını görmüşler, kadın çamurdan geçemiyormuş. Budist o yöne hiç bakmadan yürüyecekmiş çünkü bir kadına yaklaşmak yasak ve kurallara aykırı imiş. Derken Zen keşişi, "gel kız!" deyip kadını kucağına alarak karşıya geçirmiş. Sonra ikisi de yola devam etmişler. Ama olay budist rahip’e dert olmuş yol boyunca bunu nasıl yapar, nasıl yasalara karşı gelir diye düşünmüş durmuş. Bir müddet sonra dayanamamış sormuş:
"Bize yasak olduğu halde nasıl bir kadına dokundun ve onu taşıdın?"
Zen keşişi demiş ki..
"Ben onu orda bırakmıştım, sen hala taşıyormusun!"