Alma/Verme ve Haddini bildirme/Yüceltme dengesini sağlamadığınızda hayat öyle komik anlar yaşatır ki zorla size bu dengeyi öğretir.
Fazla yardımın, karşılıksız iş yapmanın, maddi/manevi yukarıya taşıdığınız kişiler tarafından bedeli size acı ödetilir.
Seviyenizi yukarı kaldırıp ezmemek için kaçındığınız insanlar gün gelir kendi düşük seviyelerini yukarı kaldırmaktan çekinmezler.
Adamlık yapacağım diye onlardan sıkılmanıza rağmen yardım etmekten geri durmadığınız, tepeden bakmaktan kaçındığınız kişiler size borçlarını ödeyemediklerinden dolayı dengeye gelmek, eşit hale gelmek için tepeden bakmaya çalışacaklardır.
O yüzden yaptığınız güzelliklerin üstünü örtmemeli açıkça söylemeli.
Özetle kimseyi minnet altında bırakmayın.
Haa bu yazıya itiraz edeceklere de dileğim yazdıklarım ile ilgili “hayatın” ders verirken acı çektirmeden öğretmesi…
< Alıntı !– Tuğrul Kaynak –>
Yardım etmek ile müdahale etmek arasında fark vardır;
Birilerine müdahale ettiğinde senin egon güçlenir, karşı tarafın egosu ezilir. Birilerine yardım ettiğinde ise hem sen güçlenirsin hem de o.
İlki hiyerarşiyi yaratır, ikincisi birlik.
Sonuç:
Alma verme dengesini sağlayamadığımızda zarar gören sadece biz oluruz.