"Doğru ile yanlışın ötesinde buluşalım"

NEDEN GÜÇLÜLER ZAYIFLARI EZİYOR? Jiddu Krishnamurti

Zayıfları eziyor musunuz?

Gelin bunun üzerinde duralım. Bir tartışmada veya fiziksel güç meselelerinde sizden daha küçük olan kardeşinizi bertaraf etmiyor musunuz? Niçin? Çünkü kendinizi ortaya koymak istiyorsunuz. Gücünüzü göstermek istiyorsunuz, ne kadar iyi veya kuvvetli olduğunu gözler önüne sermek istiyorsunuz, böylece tahakküm kurup küçük çocuğu bir kenara itiyorsunuz; ağırlığınızı ortaya koyuyorsunuz.Yetişkin insanlar için de aynı şey geçerli. Onlar sizden büyükler, sizden biraz daha fazla şey biliyorlar, mevkileri, paraları ve otoriteleri var, dolayısıyla sizi bastırıp bir kenara itiyorlar, siz bunu kabulleniyorsunuz ve sonuçta siz de sizden alt konumda olan birine aynı şeyi yapıyorsunuz.

Herkes kendini kanıtlamak, baskı kurmak, başkalarından daha güçlü olduğunu göstermek derdinde. Çoğumuz bir hiç olmayı istemeyiz. Falanca veya filanca olmak isteriz ve başkaları üzerindeki gücümüzü göstermek bize o tatmini, falanca veya filanca olduğumuz hissini verir.

SORU: Bu yüzden mi büyük balık küçük balığı yutuyor?

Hayvanlar âleminde büyük balığın küçük balıkla beslenmesi herhalde doğaldır. Bizim değiştiremeyeceğimiz bir olgu bu. Fakat büyük insanın küçük insanın sırtından geçinmesi şart değildir. Eğer zekâmızı nasıl kullanacağımızı bilirsek, sadece fiziksel anlamda değil, psikolojik anlamda da başkalarının sırtından geçinmeye bir son verebiliriz.

Bu sorunu görüp kavramak, yani zekâya sahip olmak başkalarının sırtından geçinmeye son vermek demektir. Ne var ki çoğumuz başkalarının sırtından geçinmek istiyoruz, dolayısıyla bizden zayıf olanın zayıflığından istifade ediyoruz.

Özgürlük aklına esen her şeyi yapma serbestliği değildir. Ancak zekâ varsa gerçek özgürlük: sağlanabilir ve zekâ ilişkileri anlamakla açığa çıkar.”

Jiddu Krishnamurti